Cebel-i Nur ve Gâr-ı Hıra

Cebel-i Nur ve Gâr-ı Hıra

Hakkında

Cebel-i Nur (Nur Dağı):

  • Mekke-i Mükerreme’nin kuzeydoğusunda, Mescid-i Haram’a yaklaşık 5 km mesafede yer alır.

  • İsmi, insanlara doğru yolu gösteren vahiy nurunun bu dağa inmesinden gelmektedir.

  • Dağın zirvesinin 20 m aşağısında Gâr-ı Hıra bulunur.

Gâr-ı Hıra (Hira Mağarası):

  • Peygamber Efendimiz’e ilk vahyin geldiği yerdir.

  • Ölçüleri: uzunluk 3 m, genişlik 1,30 m, yükseklik 2 m.

  • Mağara, üst üste yığılan kaya blokları arasında kalmış, iki tarafı açık, sivri tonozlu bir tünele benzer bir boşluktur.

  • Bir kişi burada ayakta durabilir ve yere uzanabilir.

Mağaranın Tarihi ve Önemi:

  • Hz. İbrahim’in tebliğine tabi olan bazı Hanifler, özellikle Recep ve Ramazan aylarında burada inzivaya çekilirdi.

  • Hz. Muhammed’in dedesi Abdulmuttalib de zaman zaman Hira Mağarası’na çekilirdi.

  • Efendimiz (s.a.v.), muhtemelen 35 yaşından itibaren Ramazan aylarında bu mağaraya gidip gelmeye başlamıştır.

  • Her gelişinde öncelikle Kâbe’yi tavaf ederdi.

  • Hicretten önceki Tâif yolculuğu dönüşünde de Mekke’ye girebilmek için Hira’da beklemiştir.

İlk Vahyin Gelişi:

  • Hz. Muhammed (s.a.v.) 40 yaşına bastığında, Miladi 610 yılı Ramazan ayının 17’sinde Cebrail (a.s.) ilk defa Hira Mağarası’na gelerek ilk vahyi getirmiştir.

  • Cebrail, Rasülüllah’a: “Ya Muhammed! Ben Cebrail’im, sen Allah’ın peygamberisin” demiş ve Alak Suresi’nin ilk beş ayetini iletmiştir.

  • Bu olay, Hz. Peygamber’in peygamberlik görevine başlamasının ve İslam tarihinin dönüm noktasıdır.

Önemi:

  • Hira Mağarası, Peygamber Efendimiz’in inziva hayatının ve peygamberlik görevinin başladığı yer olarak hem şahsî hem de Müslümanlar açısından büyük bir öneme sahiptir.