Mina

Mina

Hakkında

“Mina”, Arapçada men ve ihsan anlamına gelir; aynı zamanda insanların toplandığı veya kurban kanının döküldüğü yer olarak da anılır. Mina, Mekke-i Mükerreme ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram’a yaklaşık 7 km. kuzeydoğuda, Sabır Dağı ile Mürselat Dağı arasında yer alır ve Harem sınırları içerisindedir.

Mina adının verilme sebepleri şunlardır:

  • Cenab-ı Hakk’ın rahmet ve bereketinin bol olduğu bir mekân olması,

  • Hz. Âdem’in burada cenneti arzulaması,

  • Allah’ın Hz. İbrahim ve bütün kullarına lütufta bulunması,

  • İnsanların bayram günlerinde toplanıp Allah’a yaklaşarak kurban kesmeleri ve azabından emin olma ümidi taşımaları.

Mina, Harem sınırları içinde birçok önemli olaya sahne olmuştur:

  • Hz. İbrahim’in şeytanı taşlaması,

  • Oğlu Hz. İsmail için bedel olarak koç kesilmesi,

  • Mescid-i Hayf’ın varlığı,

  • Ensar ile birinci ve ikinci Akabe Biatlarının gerçekleşmesi,

  • Veda Haccı sırasında Nasr Suresi’nin nazil olması,

  • Teşrik günlerinde Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) Mina’da gecelemesi,

  • Mürselat Suresi’nin nazil olması.

Peygamber Efendimiz’in uygulamalarına göre:

  • Yevm-i Tevriyede bir gün Mina’da kalmak,

  • Şeytan taşlama günlerinde üç gece burada konaklamak sünnettir.

Ayrıca, Harem sınırları içinde yapılması gereken hac kurbanlarının Mina’da kesilmesi ve hac ibadetinin bir parçası olan saç kesme/kısaltmanın burada gerçekleştirilmesi daha faziletli kabul edilir. Mina, Arafat ve Müzdelife gibi ortak ibadet mekânı olduğundan 812 hektarlık alanı özel mülkiyete konu olamaz. Buraya gelindiğinde dua ve niyazda bulunulması tavsiye edilir.

Mina sınırları ve çevresinde, bazı mühim hadiselerin hatırasını yaşatan mescidler bulunmaktadır:

  • Mescid-i Hayf

  • Mescid-i Bey’a

  • Mescid-i Kebş

  • Mescid-i Nahr (Menhar)

  • Mescid-i Kevser

  • Mescid-i Mürselât