Sevr Mağarası (Gâr-ı Sevr)
Hakkında
Mescid-i Haram’ın güneyinde, yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta ve Arafat yolu üzerinde yer alan Sevr Dağı, İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir. Dağın eteğinden zirvesine kadar yaklaşık 458 metre yüksekliğe ulaşılır ve yürüyerek ortalama bir buçuk saatte çıkılır.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) hicret esnasında Hz. Ebû Bekir (R.A.) ile birlikte bu dağdaki mağaraya sığınmış ve burada üç gece kalmışlardır. Mağaraya önce Hz. Ebû Bekir girmiş, içinde zararlı bir şey olup olmadığını kontrol etmiş, ardından Rasûlullah Efendimiz içeri girmiştir.
Bu süre zarfında Hz. Ebû Bekir’in oğlu Abdullah, gündüzleri Mekke’deki müşrikler arasında dolaşarak bilgi topluyor, geceleri mağaraya gelerek haber getiriyordu. Kölesi Amr bin Füheyre ise koyun sürüsünü mağara civarına getiriyor, hem izleri kaybettiriyor hem de süt ikram ediyordu.
Sevr Mağarası’nda üç büyük mucize gerçekleşmiştir:
-
Hz. Ebû Bekir’in ayağını bir yılan sokmuş, Rasûlullah Efendimiz (S.A.V.) mübarek tükürüğünü sürmüş, o anda acısı geçip şifa bulmuştur.
-
Onlar içeri girdikten sonra, Allah’ın emriyle mağaranın girişine örümcek ağ örmüş, iki güvercin de hemen kapıya yuva yapmıştır.
-
Müşrikler mağaranın önüne kadar gelmiş, içlerinden biri içeri bakmak istemiştir. Ancak Ümeyye bin Halef ona, “Oraya girmekle aklını mı yitirdin? Orada örümcek ağı ve kuş yuvası var; belli ki uzun zamandır kimse girmemiş” demiş ve böylece içeri girmemişlerdir.
Hz. Ebû Bekir bu anı şöyle anlatır:
“Müşrikler mağaraya kadar geldiklerinde ayaklarını görebiliyordum. Dedim ki: ‘Ya Rasûlallah, başlarını eğseler bizi görürler.’ Efendimiz (S.A.V.) buyurdu ki:
‘Korkma ey Ebâ Bekr, zira bu ikinin üçüncüsü Allah’tır.’”
Rasûlullah (S.A.V.) Cuma, Cumartesi ve Pazar gecelerini mağarada geçirdi. Bu üç günlük bekleyiş, hicret yolculuğunun güvenliği içindi. Müşrikler onların Mekke çevresinden uzaklaştıklarına inandıktan sonra, önceden belirlenen vakitte rehber Abdullah bin Üreykıt, iki deveyle birlikte mağaraya geldi. Pazartesi seher vakti yola çıkan Peygamberimiz (S.A.V.) ve Hz. Ebû Bekir (R.A.), sahil yolunu izleyerek Medine-i Münevvere’ye doğru hareket ettiler.